var mıdır elimizde öyle bir cihaz? ne
zaman anlarız aslında fazla değer verdiğimizi? yanlarımız da yanlarında
olduğumuz zaman mı? bir kaç hediye vermek bir kaç güzel söz, içinizden
kopan bir şeyler değer göstergesi midir?
her daim hayatımızın bir yerinde olan insanlar için yaparız bunu. bazen
dost gördüğümüz kimselerdir, bazen sevgili, bazen de aileden birileri.
bir insanı sırtında taşıdığın sürece iyisindir kimine göre, sırtından
indirdin mi de kötü olursun. dostum dediğiniz kişiyle her daim aynı çatı
altında ya da aynı şehirlerde yaşayamazsınız, aranıza mesafeler girer,
bazen bir iki lafın belini kırmak için aylar beklersiniz. herkesin kendi
hayatı vardır kendi hayat telaşı vardır. her daim sizin yanınızda
olamaz insanlar değil mi? siz kötüyken yanınızda olamadı diye ona
kırılamazsınız. dostunuzdur ya böyle bir lüksünüz yoktur. elbet bir gün
onun da size ihtiyacı olduğu bir gün siz de iki eliniz kanda olacak ve
onun yanında olamayacaksınızdır. belki artık dost olamadığınızı
anlayacaksınız, bazı sorunlar yüzünden arkadaşlığınızı bile bitirebilme
noktasına geleceksiniz. o zaman bu dost size kazık mı atmış olacak? bu
kişiye verdiğiniz değer fazla mı olmuş olacak? peki ya sizinle beraber
ağlayabildiği geceler. onlar da mı yalan olacak?
sevgili mi fazla değer verdiğiniz? daha iki gün önce sizi terketmeden
onu ne kadar çok sevdiğinizi haykırıyordunuz dünyaya. n'oldu? aşk ile
nefret arası ince ipte cambazcılık oynarken nefret kısmına mı
düşüverdiniz birden sizi daha az seviyor diye? siz daha fazla değer mi
vermiş oldunuz o sizi bıraktı gitti diye. daha iki gün önce öyle
düşünmüyordunuz ama. hayatı paylaşmak istiyordunuz belki de. şimdi siz
fazla sevdiniz diye bir an da ona verdiğiniz değerin fazla olduğuna mı
inandınız?
ailenizden birine mi fazla değer verdiniz? mesela annenize ya da
babanıza. anneniz değil miydi daha küçücük bir çocukken siz her
ağladığınızda yanı başınızda biten, o değil miydi siz hasta olduğunuz
gecelerde yanınızdan ayrılmayan? babanız değil miydi siz bugünlere
gelebilesiniz diye çalışıp size bakan? ya da çalışmayan ve size
bakmayan? n'oldu şimdi? iki günde boyut mu değiştirdi aile sevginiz ve
anlayışınız?
bir insana verdiğiniz değer sizin o an aldıklarınızla kıyaslanır.
insanoğlu her daim hep bana der. hep bana. hep siz kendi verdiklerinizi
görürsünüz. size verilenleri göremezsiniz. hiç bir kimse bir başkasına
benzemez. herkesin kendine göre bir hayatı ve hayat anlayışı vardır. siz
belki sevginizle, maddi imkanlarınızla gösterirsiniz verdiğiniz değeri,
ama o belki bir sözle, bir öpücükle. insanoğlu hep kendi verdiğini
görür, hiç bir zaman aldıklarını görmez. görmek istemez çünkü. her
kendine yapılan hatada karşı taraf sorumludur. kendisi sütten çıkmış ak
kaşıktır o hata yapmaz. o her şeyi en iyi bilendir, karşıdaki bilmeyen.
sahi verilen değerler neyle ölçülür? ne zaman anlarız biz fazla değer
verdiğimizi? bugüne kadar onca kişiye kendime verdiğim değerden fazla
değer vermişimdir hep de karşılıklarını mutlaka almışımdır kimileri beni
tatmin etmiştir kimileri etmemiştir. ancak hep almışımdır. verdiğim
değerin fazlalığını azlığını ben neyle ölçebilirim? bana sunabileceğiniz
anı anına o kişiye verilen değerin fazla olduğunu kafama tokmakla vurur
gibi anında vuracak bir cihazınız var mıdır? hem insan değil midir düşe
kalka öğrenen, hatalardan ders çıkarması gereken. madem siz hata
görüyorsunuz bir daha yapmazsınız. ya size de birileri hakettiğinizden
fazla değer vermişse...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder