16 Nisan 2012 Pazartesi

insanların değerini neyle ölçeriz?

var mıdır elimizde öyle bir cihaz? ne zaman anlarız aslında fazla değer verdiğimizi? yanlarımız da yanlarında olduğumuz zaman mı? bir kaç hediye vermek bir kaç güzel söz, içinizden kopan bir şeyler değer göstergesi midir?

her daim hayatımızın bir yerinde olan insanlar için yaparız bunu. bazen dost gördüğümüz kimselerdir, bazen sevgili, bazen de aileden birileri. bir insanı sırtında taşıdığın sürece iyisindir kimine göre, sırtından indirdin mi de kötü olursun. dostum dediğiniz kişiyle her daim aynı çatı altında ya da aynı şehirlerde yaşayamazsınız, aranıza mesafeler girer, bazen bir iki lafın belini kırmak için aylar beklersiniz. herkesin kendi hayatı vardır kendi hayat telaşı vardır. her daim sizin yanınızda olamaz insanlar değil mi? siz kötüyken yanınızda olamadı diye ona kırılamazsınız. dostunuzdur ya böyle bir lüksünüz yoktur. elbet bir gün onun da size ihtiyacı olduğu bir gün siz de iki eliniz kanda olacak ve onun yanında olamayacaksınızdır. belki artık dost olamadığınızı anlayacaksınız, bazı sorunlar yüzünden arkadaşlığınızı bile bitirebilme noktasına geleceksiniz. o zaman bu dost size kazık mı atmış olacak? bu kişiye verdiğiniz değer fazla mı olmuş olacak? peki ya sizinle beraber ağlayabildiği geceler. onlar da mı yalan olacak?

sevgili mi fazla değer verdiğiniz? daha iki gün önce sizi terketmeden onu ne kadar çok sevdiğinizi haykırıyordunuz dünyaya. n'oldu? aşk ile nefret arası ince ipte cambazcılık oynarken nefret kısmına mı düşüverdiniz birden sizi daha az seviyor diye? siz daha fazla değer mi vermiş oldunuz o sizi bıraktı gitti diye. daha iki gün önce öyle düşünmüyordunuz ama. hayatı paylaşmak istiyordunuz belki de. şimdi siz fazla sevdiniz diye bir an da ona verdiğiniz değerin fazla olduğuna mı inandınız?

ailenizden birine mi fazla değer verdiniz? mesela annenize ya da babanıza. anneniz değil miydi daha küçücük bir çocukken siz her ağladığınızda yanı başınızda biten, o değil miydi siz hasta olduğunuz gecelerde yanınızdan ayrılmayan? babanız değil miydi siz bugünlere gelebilesiniz diye çalışıp size bakan? ya da çalışmayan ve size bakmayan? n'oldu şimdi? iki günde boyut mu değiştirdi aile sevginiz ve anlayışınız?


bir insana verdiğiniz değer sizin o an aldıklarınızla kıyaslanır. insanoğlu her daim hep bana der. hep bana. hep siz kendi verdiklerinizi görürsünüz. size verilenleri göremezsiniz. hiç bir kimse bir başkasına benzemez. herkesin kendine göre bir hayatı ve hayat anlayışı vardır. siz belki sevginizle, maddi imkanlarınızla gösterirsiniz verdiğiniz değeri, ama o belki bir sözle, bir öpücükle. insanoğlu hep kendi verdiğini görür, hiç bir zaman aldıklarını görmez. görmek istemez çünkü. her kendine yapılan hatada karşı taraf sorumludur. kendisi sütten çıkmış ak kaşıktır o hata yapmaz. o her şeyi en iyi bilendir, karşıdaki bilmeyen.

sahi verilen değerler neyle ölçülür? ne zaman anlarız biz fazla değer verdiğimizi? bugüne kadar onca kişiye kendime verdiğim değerden fazla değer vermişimdir hep de karşılıklarını mutlaka almışımdır kimileri beni tatmin etmiştir kimileri etmemiştir. ancak hep almışımdır. verdiğim değerin fazlalığını azlığını ben neyle ölçebilirim? bana sunabileceğiniz anı anına o kişiye verilen değerin fazla olduğunu kafama tokmakla vurur gibi anında vuracak bir cihazınız var mıdır? hem insan değil midir düşe kalka öğrenen, hatalardan ders çıkarması gereken. madem siz hata görüyorsunuz bir daha yapmazsınız. ya size de birileri hakettiğinizden fazla değer vermişse...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder